Tuesday, December 2, 2008

Yeni Hareketlilik

6 Flocktime 591

Ve işte ortalık nihayet hareketlenmeye başladı. Zaten benimde canım sıkılmaya başlamıştı. Yani aslında canımın sıkılmasını gerektirecek gözle görünür bir şey yoktu ama hem Greyhawk’ın o kalabalık keşmekeşinden hemde buraya gelir gelmez yaşadığımız maceranın heyecanından sonra bütün gün aylak aylak gezmek garip geliyor. Ayrıca zaten yanınızda Kira gibi deli bir büyücü ve Caleb gibi eliyle şeyinin ayarı olmayan bir dövüşçü varsa hareketsiz geçireceğiniz günlerde sayılı oluyor mecburen.

Bu sabah kahvaltıda babam bizim Elmshire’da bulunan tek insan ailesi olan Kesterem’lerin bir çocuklarının olduğundan, onlara bir ziyaret için uğramamız gerektiğinden bahsetti. Benim niyetim Rhennee’lerin kampına gitmekti ama Kesterem’lere de bir uğramak lazım olduğundan önce onların kapısını çalmaya karar verdik. Evden çıkar çıkmaz bizim şerif Sandy’le karşılaştık. O da benimle konuşmaya geldiğini söyleyince ayak üstü Greyhawk’tan Zender adında bir Paladin’in tapınakta bulduğumuz belgelerle ilgili olarak bizimle görüşmek istediğini söyledi. Zender yarın öğlen Tambuçukluk hanında bekliyecekmiş. Şerife teşekkür edip Kesterem’lerin malikanesine gittik. Genelde kalabalık olan avluda kuş uçmamasının yanında Bay Kesterem’de bizi kapıdan buyur bile etmedi. Suratı ölü gibiydi zaten, bizde pek anlam veremesekte ısrar etmedik. Ne olup bittiğini sordum ama yok bişey falan diyip geçiştirdi. Neyse çıkacak bir koku olursa bişekilde benim burnuma gelir zaten. Bende babamı eve gönderip Rhennee’lerin kampına doğru yürümeye başladım. Ne zamandır bizim Kira ve Caleb’le oturup muhabbet edememiştik. Özlemiştim resmen adamları.

Rhennee’lerin kampına gittiğimde uzaktan Kira’yla beraber esmer bi adamın geldiğini farkettim. Bu adam Caleb kadar iri yarı değildi ama kolları ve bacaklarının epey kuvvetli olduğu belli oluyordu. Hemen arkasından bir kurtta onu takip ediyordu. Kurtların evcilleştirilebildiğini bilmiyordum. Ama en komiği garip görünüşlü bu adamın iki elinde de sopa vardı. Yani bildiğin tahta sopalar. Hayır Elmshire’a gelip bizim bunak belediye başkanına saldırmayacaksa o sopalarla ne diye etrafta geziyor bilmiyorum doğrusu. Hehehehe… Kira, saçı sakalı birbirine girmiş üzerinde de deri bir dondan başka bişey olmayan bu adamın yanında heyecanlı heyecanlı konuşuyordu. Nihayet karşı karşıya geldiğimizde adamın adının Valost olduğunu ve çok eski arkadaş olduklarını söyledi. Böylece Valost Thorondor’la tanışmış oldum. Elimi sıktı, güven veriyordu.

No comments: